Slm. Sizlere Lise 2. sınıfta yaşadığım ve benim sonraki hayatımda da etkili olan, komşumuz Birsel abla ile yaşadıklarımı kısmen anlatmak istiyorum. Anadoluda şirin bir ilçede doğdum-büyüdüm ben. Gençler arasındaki kız-erkek ilişkileri bu kadar ‘Large’ değildi. Benimde kız arkadaşlarım oluyordu, ama öpüşüp-koklaşmaktan öte gidemezdik. O zamanlar daha 16 yaşın sonlarındayım. Mahallemize 4 çocuklu bir aile taşınmıştı. Mahallemiz çok daha sıcak komşulukların yaşandığı bir çevre idi. Yeni komşumuz Birsel Abla mahalleli ile hemen kaynamıştı. O zamanlar en az 35-40 yaşlarında, zayıf, orta boylu, çok da bakımlı olmayan, neşeli bir kadındı. Çok rahat hareketleri vardı. Evimize hemen hemen her gün gelmeye başlamıştı. Ablam ve annemle çok samimi olmuşlardı. Benimle de el hareketleri yaparak konuşuyordu. Önceleri çok garipsemiştim, ama sonradan ben de alıştım Birsel ablaya ve tarzına.
Bir gün Annem, (eski model evimizin) asma katından bir şey almamı istedi. Asma kata evin içinden seyyar bir merdivenle çıkılıyordu. Birsel abla da evdeydi. Ona “Merdiveni tutabilir misin Birsel abla, ben asma kata çıkacağım.” deyince, “Dur ben çıkayım, sen daha güçlü tutarsın merdiveni.” dedi. “Tamam.” diyerek merdivene çıkmasını bekledim. Merdivenin üst basamağına çıkınca, “Alttan bacaklarıma falan bakmıyorsun değil mi?” dedi. Bunu duyunca bir utandım, bir sıkıldım. Annem de duymuştu bu lafı, “Yapar mı kız benim oğlum ablasına?” diye gülümseyerek çıkıştı Birsel ablaya. Ben bir şey diyemedim…
Daha sonraları, Birsel Abla, “Ben seni güreşte yenerim!” diye çocukca davranışlarla beni güreşe tahrik ediyordu. Yeniyordum onu güreşte :)) Ama saflık olacak ya, halen anlamamıştım Birsel ablanın niyetini. Bazı sabahlar gelir okula gitmem için beni kaldırmaya çalışır, yüzüme su atar, beni kızdıracak hareketler yapardı. Ben de sinirlenir peşine koşmaya çalışırdım. Bir keresinde de, “Bak yakalarsam seni yatırırım!” deyince, alaycı ses tonu ile, “Ne yapabilir mişsin ki yatırırsan?” dedi. Ben de, “Nokta nokta yaparım!” dedim. “Siker misin yani?” demezmi? :)) ‘Evet’ anlamında başımı salladım. “Hiç yaptın mı?” dedi. “Hayır!” dedim. “Becerebilir misin?” dedi. “Elbette!” dedim, ama içimde bu konuşmaların getirdiği tarifsiz sıkıntı ve heyecanı bastıramıyordum. Gülerek, “Tamam yavrum, sana unutamayacağın bir öğretmenlik yapacağım!” dedi. “Yemin et!” dedim saf saf :)) “Valla yapacağım yavrum ya!” dedi.
Ben onun, O’da bizim eve rahat gidip-gelebiliyorduk. Birkaç gün sonra annem ve ablam bir iş için Vilayete gideceklerdi ve evden erken çıkmak zorunda idiler. Sabahları çok erken okula gidiyorduk ve ben erken kalkmakta hayli mızmızlık yapıyordum. Giderken Birsel ablama beni okul için erken kaldırması için tembihde bulunmuşlar ve evin anahtarını da vermişler. Geldi, “Hadi kalk bakalım küçük bey, okula geç kalacaksın!” dedi ve yorganı üstümdan çekti aşağıya attı. Böyle ansızın kaldırmalara kim sinir olmaz değil mi? Sinirle bağırdım. Birsel abla, “Kime bağrıyorsun sen?” diye benimle yine güreş vaziyeti aldı :)) Onu hemen kündeye getirdim. Altımda ve kollarını başının iki tarafına kilitledim. “Evet yakaladın beni yavrum, ne yapacaksın bakalım?” dedi.
Ben de eğildim acemice dudaklarından öptüm. “Kollarımı bırak da öğretmenliğimi yapayım!” dedi. Bıraktım. Benim üzerimde dizime kadar uzanan şort vardı, hani futbolcuların giydiklerine benzer. “Uzan yatağa!” dedi. Önce beni soydu, sonra kendi üstündeki etekliğini ve tişörtünü çıkartarak yanıma uzandı. “İlk iki derse gitmesen olur mu?” deyince, “Birsel abla bugün hiç gitmesem de olur!” dedim. “Bana ikimiz yalnızken abla deme, konsantremi bozuyorsun!” dedi ve beni öpmeye başladı. İlk defa gerçek bir kadın tarafından öpülüyordum. Yüzümün öpülmedik bir yeri kalmadı. Bu sefer ben onu sırt üstü yatırdım ve sütyenini çıkardım. İşte karşımdaydı göğüsleri. Birazcık hayal kırıklığı yaşadım. Gördüklerim resimlerde gördüklerim kadar güzel ve biçimli değillerdi. Ama yinede onları öpmeye, yalamaya başladım. Bir elimle de Birsel ablanın uzun sayılabilcek kilotunu aşağıya indirdim.
Hemen sikimi vajinasının içine sokmaya çalıştım, ama bana “Acele etme yavrum!” dedi ve başımı vajinasına götürdü. “Yala!” deyince, “Sen benimkini yaladın mı ki?” diye kızdım güya :)) Cevap vermeden, birazda zorla, başımı vajinasına götürdü. Değişik bir tat ve duygu oldu benim için. Hoşuma gitmişti. Birsel ablanın pempe aralığını yaladıkça inliyordu resmen. Nerden aklıma geldiyse, “Krem falan sürecem mi?” diye sordum. “Amımın suyu ıslatır sikini yavrum!” dedi ve poposunun altına bir küçük bir minder koymamı istedi. Koydum ve bacaklarının arasına yerleştim. “Bana bırak sikini!” dedi ve eline alarak vajinasının girişine sürtmeye başladı. Elimde olmadan diye inledim kaç kez. “Hadi yavrum, yüklen!” diyerek pempe deliğin önüne getirdi sikimi. Ve içine girdim. Çok sıcak ve heyecanlıydı ilk girişim. Hızla girip-çıkıyordum. “Sakın içime boşalma haa!” dedi. ‘Tamam’ anlamında başımı salladım…
Çok uzun sayılmayacak pompalamadan sonra boşalacağımı anlayınca, sikimi dışarı çıkardım ve vajinasının üstüne ve göbeğine boşaldım. “Oooo, erkek oldu artık yavrum!” dedi. Evet ilk defa milli olmuştum. Hakikaten bu olaydan sonra daha olgun olmuştum sanki :)) Kızlarla daha rahat konuşuyordum. Birsel abla ile Lise son sınıfa kadar fırsat buldukça seks yaptık. Bana, “Kocamınkinin iki katı büyüklüğünde sikin var.” der ve her fırsatta onu yalardı. Duyulsa ikimiz içinde çok kötü olacaktı. Hele Birsel abla için! Bana “Seni seviyorum. Keşke sen biraz daha büyük olsaydın ve seni önce tanısaydım…” derdi. Ben bunu diyemezdim, çünkü ona olan hislerim saygıdan ve ilk kadınım olmasından ibaretti.
Çok sakınmazdı aslında duyulma-görülme tehlikesine karşı. Bir gün çocuklarına ders yaptırmak için beni eve çağırdı. Evde kocası da vardı. Ders bittikten sonra ben gitmek için izin isteyince, “Biraz daha kal, bak pasta yaptım, çocuklarla birlikte hem çay içer hemde TV izleriz.” dedi. “Peki.” dedim. Bilmiyorum, şimdilerde yapmıyoruz, ama o yıllar TV izlerken odanın elektrikleri kapatılır, tıpkı sinema izler gibi TV izlerdik. Ben TV’nin karşısındaki sedire oturmuştum. Kocası da benim sağ tarafıma ve önümde kalacak şekilde oturmuştu. Birsel ablada kocasının arkasındaki sandalyeye oturmuştu. Sadece TV ışığının aydınlattığı odada ben sağ ayağımı Birsel ablaya uzattım. O’da sandalyeyi biraz daha yaklaştırarak ayak bileğimi altına aldı. Ben ayak başparmağımı oynatıyordum, O’da penisim gibi sıvazlıyordu. Sonra eteği ile dizlerini örterek ayağımı vajinasının önüne getirdi, kilodunun kenarından ayak başparmağımı içine sokmaya başladı. Ben o sıcaklığı ve sıvıyı hissedince sanki sikim içine giriyormuş gibi heyecanlanmıştım. Ne cesaretti yaa!?! Kocası görse ne yaparız diye düşünmeden, yanında orgazma ulaştık karşılıklı!
Birsel abla beni hiç kaybetmek istemiyordu. Bir keresinde bana, “Sana büyük kızımı versem alır mısın?” dedi ciddi ciddi. Benden bir iki yaş küçük kızı vardı. Ben de, “Seninle yatmamış olsaydık, kızınla ilerde belki evlenirdim, ama bu durumda asla olmaz.” dedim. Niyetini anlamştım, kızının evliliğinden çok benimle bağını sürdürmek istiyordu.
Heyy gidi Birsel abla. Şimdi ben senin o yıllardaki yaşındayım. Seni hiç unutur muyum. Sen bana çok şey öğrettin. Senin tarzın yüzünden, ben şimdi olgun kadınları seviyorum biliyor musun? Seni saygı ile anıyorum, canım komşum, seks öğretmenim, Birsel ablam benim!